duyguSelin
Trans Gender
Onay Kurulu
Cinsiyet Disforisi
Trans Kadın olduğumu kabul ve idrak etme sürecimde yaşadığım kafa karışıklığı ve kendimi tanımlama süreci oldukça uzun sürdü bunun nedenlerini daha önceki yazılarımda belirtmiştim, ancak cinsiyet disforisi olarak tanımlanan cinsiyet kimliği karmaşası önemli bir süreç ve bu süreçte, bana sorgulama diyen çok kişi olmasına karşın ben ısrarla duygularımı ve cinsiyet kimliği ile ilgili kavramları anlamaya, öğrenmeye çalıştım, iyi ki de yapmışım zira disforimi sonuçlandırmak ve Kadın olduğumu anlamak öyle ya da böyle huzura kavuşmama ve mutluluğu bulmama sebep oldu.
Bu bağlamda, uzatmadan kısa bir tanım yapmak istiyorum. Cinsiyet disforisi, doğduğunuzda sahip olduğunuz üreme organları ile ilişkili biyolojik cinsiyete ait olan cinsel tercihleri, toplumsal rolleri kabul etmeyip sorguladığınız, zaman zaman veya sürekli olarak kendinizi karşı cinsiyete ait hissederken eşcinsel olmak, homoseksüel olmak ve bunlar gibi toplumsal homofobik baskıları üzerinizde hissettiğiniz, bundan rahatsız olduğunuz ve kendiniz ile barışık olmadığınız bir döneminizi ifade ediyor.
Bu yazı dizisinde, bende uzun zaman kafa karışıklığına sebep olan disforinin aşılabilmesi ve kendinizi tanıyabilmeniz için ihtiyacınız olan kavramları incelerken sonrasında bir trans kadın olarak yaşadığım deneyimlerin yanısıra bir trans kadın olarak toplumda nasıl konumlanıyoruz, kadınlar ve erkekler ile ne gibi çatışmalar ve sorunlar yaşıyoruz, hem ülkemiz toplumunda hem de dünya toplumunda geleceğimiz ne olabilir bunları yazmak istedim.
"Ben Neyim?" Sorusu ve ilişkili Kavramlar
Tüm LBTIQ+ bireyler için "Ben neyim?" sorusu kafa karıştırıcı olduğundan bu kavramları açıklamak istiyorum, malesef klasik cinsiyet kimliği ve binary cinsiyet anlayışı dışında kalan kavramlar bilim tarafından bile anlaşılmakta gecikilmiş, bu durumlar bir pataloji midir yoksa beyin merkezli psikolojik ve sosyolojik kavramlar mıdır tam olarak genelleştirilememiş kavramlardır, bu yüzden de bilim topluma tatmin edici açıklamalar yapmakta cesaretsiz olmakta ve bu sosyolojik evrim süreci gecikmektedir. Bununla birlikte bu konulardaki bilimsel yaklaşımlar henüz yaygınlaşmasa da Dünya Sağlık Örgütü ve Psikoloji dernekleri gibi kurumlar tarafından doğru tanımlar yapılmaktadır. Yazımda bu tanımlar ve bunu doğrulayan kendi gözlemlerim ve hissettiklerim üzerinden gideceğim. Bu kavramları anlatırken yanlış yerleşmiş kavramlara da açıklık getireceğim. Bu kavramsal açıklamaların disfori içinde bulunan arkadaşlarıma ışık tutacağını umuyorum.
LGBTIQ+ Kısaltmasının Anlamı
Lesbian, Gay, Bisexual, Transsexual, Intersex, Queer kavramlarının baş harflerinden oluşur ve + işareti ise bu kavramlara eklenebilecek yeni kavramları ifade etmektedir, aşağıda bu kavramları da içeren temel ve alt kavramları sıralı şekilde açıklıyorum;
A- Biyolojik Cinsiyet veya Atanmış Cinsiyet: Doğduğunuzda hangi üreme organlarına sahip olduğunuz ile ilişkilendirilen biyolojik cinsiyetiniz. Bu cinsiyet sizin erkek ya da kadın olduğunuzu yani cinsiyet kimliğinizi belirlemez, nasıl ürediğinizi tanımlar. Zira biyoloji kadın ya da erkek olmak için tek belirleyici değildir.
A1. Dişi: Kadın üreme organlarına sahip olan insan.
A2. Erkek: Erkek üreme organlarına sahip olan insan.
A3. İnterseks: Her iki üreme organlarına da sahip olan insan.
B- Cinsiyet Kimliği: Biyolojik cinsiyetinizden bağımsız olarak diğer tüm bilişsel süreçler gibi beynin ön (prefrontal) loblarında belirlenen hissettiğiniz cinsiyet kimliği ile ilgili görünüş, davranış, aidiyet, bağlantılı estetik kavramlar ve toplumsal davranış kalıplarının tümüdür. Bu bağlamda size birisi cinsiyetiniz nedir dediğinde biyolojik cinsiyetinizi değil ait olduğunuz, hissettiğiniz cinsiyeti söylersiniz-söylemelisiniz. Bir çok uygar ülkede sizin hissettiğiniz cinsiyetinize ait beyanınız kabul edilir. Üreme şekliniz önemli değildir.
B3. Erkek: Üreme organı ve cinsiyet kimliği olarak erkek olan bireyler. Bu bireyler eşcinsel (gay) veya heteroseksüel olabilir.
C- Cinsel Tercih: Cinsel tercihiniz sizin seks yaparken tercih ettiğiniz cinsiyettir, bu toplumun genel geçer binary cinsiyet anlayışı ile veya biyolojik
kimliğinize atanmış olan kavramlar ile örtüşmek zorunda değildir. Aşağıda cinsel tercihler ile ilgili alt kavramları sunuyorum.
C2. Biseksüel: Her iki cinsten de hoşlanan ve ilişki kuran birey biseksüeldir.
D- Crossdresser (çapraz giyim): Karşı cinsin kıyafetlerini çeşitli sebepler ile giyen insanlara verilen isim. Bu tanım sadece dış görünüş ile ilgili tutumunuzu belirler. Giyinme motivasyonu çeşitli olabilir, örneğin heteroseksüel bir erkek iseniz ve giyiniyorsanız fetiş için giyiniyor olabilirsiniz, Gay iseniz, partner arayışında, disfori içinde bulunan diğer gay'lerin dikkatini çekmek istiyor olabilirsiniz, Disfori içinde olan bir trans birey olabilirsiniz ve kendinizi karşı cinsten hissettiğiniz için giyinirken bu tanım içine girebilirsiniz, Biseksüel de olabilirsiniz. Bu anlamda Crossdresser kavramı cinsiyet kimliğinden ve cinsel tercihlerden bağımsız bir tanımdır. Kendinizi Trans Kadın veya Trans Erkek olarak tanımlıyorsanız bu tanımın dışında kalırsınız zira atanmış cinsiyetiniz ile ters bir giyim benimsemekle birlikte aslında cinsiyet kimliğinize uygun giyiniyorsunuz demektir. Esas olan cinsiyet, beyanınız olan cinsiyet kimliğinizdir.
E- Travesti veya doğru yazılışı ile TransVesti: Bu ülkemizde yanlış kullanılan Fransızca bir terim olup, kelime anlamı crossdresser ile aynıdır. Yani çapraz giyinen anlamına gelir. Ancak ülkemizde yanlış bir şekilde, para kazanmak amacı ile aktif ve pasif ilişkiye giren dolayısı ile trans birey olmak ve çapraz giyinmek ile ilgisi olmayan gay veya biseksüel bireyler için kullanılmaktadır. Sıklıkla bu insanlar trans bireyler ile karıştırılmakla birlikte ilgileri yoktur zira trans kadın olan birey özellikle de bir gay'e veya biyolojik erkeğe aktif olmaz. Gay bireyler kendilerini kadın hissetmedikleri halde kadın görünümünde olabilirler ve genel anlamı ile amaç sadece transfobik toplumda kadın olarak görünerek daha az tepki çekmek ve böylece para kazanmaktır.
Kişisel gözlemim malesef gay olup da toplumun stereotipleri yüzünden bunu gururuna yediremeyen ve erkekliğinden ödün vermediğini düşünüp travestilere pasif olan bolca müşteriden oluşan portföyleri vardır. Lubunya kültürünü bu tür vatandaşlarımız oluşturmuştur ve azgın, iki yüzlü erkek egemen toplumun homofobisi ve düşmanlığı yüzünden kendilerini savunmak için, küfür, hakaret, alay, bıçaklı, jiletli kavga kültürünü içselleştirdiklerinden toplumun uçlarında yer almakta ve malesef LGBTIQ+ pride'larda ülkemizi çoğunlukla bu bireyler temsil ettiğinden toplum ile iyice ayrışmakta ve nefret odağı olmaktadırlar. Bu yüzden her yanlış giden sosyolojik süreçte olduğu gibi LGBTIQ+ bireylerin temsil edilmesi konusunda da travesti kültürü ile diğer iyi eğitimli ve belirli bir toplumsal statüye sahip LGBTIQ+ bireyler arasında çatışmalar yaşanmaktadır.
F- Queer: Queer kavramı, aslında LGBTIQ tanımının içinde kendine yer bulan harflerden biri olmak ile birlikte aslında Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transseksüel ve İnterseks gibi kavramların yanında tüm bu kavramları şemsiyesi altına aldığı için anlamlı durmadığını düşündüğüm bir kavramdır. Queer kavramı daha çok Cis ve Heteroseksüel olmayan tüm diğer kavramları felsefi olarak ele alan bir alandır. Bu anlamda sosyal bilimsel ve felsefi bir terim olduğu söylenebilir.
Sevgilerimle,
Duygu Selinoğlu
Trans Kadın olduğumu kabul ve idrak etme sürecimde yaşadığım kafa karışıklığı ve kendimi tanımlama süreci oldukça uzun sürdü bunun nedenlerini daha önceki yazılarımda belirtmiştim, ancak cinsiyet disforisi olarak tanımlanan cinsiyet kimliği karmaşası önemli bir süreç ve bu süreçte, bana sorgulama diyen çok kişi olmasına karşın ben ısrarla duygularımı ve cinsiyet kimliği ile ilgili kavramları anlamaya, öğrenmeye çalıştım, iyi ki de yapmışım zira disforimi sonuçlandırmak ve Kadın olduğumu anlamak öyle ya da böyle huzura kavuşmama ve mutluluğu bulmama sebep oldu.
Bu bağlamda, uzatmadan kısa bir tanım yapmak istiyorum. Cinsiyet disforisi, doğduğunuzda sahip olduğunuz üreme organları ile ilişkili biyolojik cinsiyete ait olan cinsel tercihleri, toplumsal rolleri kabul etmeyip sorguladığınız, zaman zaman veya sürekli olarak kendinizi karşı cinsiyete ait hissederken eşcinsel olmak, homoseksüel olmak ve bunlar gibi toplumsal homofobik baskıları üzerinizde hissettiğiniz, bundan rahatsız olduğunuz ve kendiniz ile barışık olmadığınız bir döneminizi ifade ediyor.
Bu yazı dizisinde, bende uzun zaman kafa karışıklığına sebep olan disforinin aşılabilmesi ve kendinizi tanıyabilmeniz için ihtiyacınız olan kavramları incelerken sonrasında bir trans kadın olarak yaşadığım deneyimlerin yanısıra bir trans kadın olarak toplumda nasıl konumlanıyoruz, kadınlar ve erkekler ile ne gibi çatışmalar ve sorunlar yaşıyoruz, hem ülkemiz toplumunda hem de dünya toplumunda geleceğimiz ne olabilir bunları yazmak istedim.
"Ben Neyim?" Sorusu ve ilişkili Kavramlar
Tüm LBTIQ+ bireyler için "Ben neyim?" sorusu kafa karıştırıcı olduğundan bu kavramları açıklamak istiyorum, malesef klasik cinsiyet kimliği ve binary cinsiyet anlayışı dışında kalan kavramlar bilim tarafından bile anlaşılmakta gecikilmiş, bu durumlar bir pataloji midir yoksa beyin merkezli psikolojik ve sosyolojik kavramlar mıdır tam olarak genelleştirilememiş kavramlardır, bu yüzden de bilim topluma tatmin edici açıklamalar yapmakta cesaretsiz olmakta ve bu sosyolojik evrim süreci gecikmektedir. Bununla birlikte bu konulardaki bilimsel yaklaşımlar henüz yaygınlaşmasa da Dünya Sağlık Örgütü ve Psikoloji dernekleri gibi kurumlar tarafından doğru tanımlar yapılmaktadır. Yazımda bu tanımlar ve bunu doğrulayan kendi gözlemlerim ve hissettiklerim üzerinden gideceğim. Bu kavramları anlatırken yanlış yerleşmiş kavramlara da açıklık getireceğim. Bu kavramsal açıklamaların disfori içinde bulunan arkadaşlarıma ışık tutacağını umuyorum.
LGBTIQ+ Kısaltmasının Anlamı
Lesbian, Gay, Bisexual, Transsexual, Intersex, Queer kavramlarının baş harflerinden oluşur ve + işareti ise bu kavramlara eklenebilecek yeni kavramları ifade etmektedir, aşağıda bu kavramları da içeren temel ve alt kavramları sıralı şekilde açıklıyorum;
A- Biyolojik Cinsiyet veya Atanmış Cinsiyet: Doğduğunuzda hangi üreme organlarına sahip olduğunuz ile ilişkilendirilen biyolojik cinsiyetiniz. Bu cinsiyet sizin erkek ya da kadın olduğunuzu yani cinsiyet kimliğinizi belirlemez, nasıl ürediğinizi tanımlar. Zira biyoloji kadın ya da erkek olmak için tek belirleyici değildir.
A1. Dişi: Kadın üreme organlarına sahip olan insan.
A2. Erkek: Erkek üreme organlarına sahip olan insan.
A3. İnterseks: Her iki üreme organlarına da sahip olan insan.
B- Cinsiyet Kimliği: Biyolojik cinsiyetinizden bağımsız olarak diğer tüm bilişsel süreçler gibi beynin ön (prefrontal) loblarında belirlenen hissettiğiniz cinsiyet kimliği ile ilgili görünüş, davranış, aidiyet, bağlantılı estetik kavramlar ve toplumsal davranış kalıplarının tümüdür. Bu bağlamda size birisi cinsiyetiniz nedir dediğinde biyolojik cinsiyetinizi değil ait olduğunuz, hissettiğiniz cinsiyeti söylersiniz-söylemelisiniz. Bir çok uygar ülkede sizin hissettiğiniz cinsiyetinize ait beyanınız kabul edilir. Üreme şekliniz önemli değildir.
B1. Binary Cinsiyet Yaklaşımı: Binlerce yıldır, insanlığın oluşturduğu ortalama bilgi ve kültürün şekillediği toplumsal anlayışa göre iki cinsiyet vardır, bunlar kadın ve erkektir, ancak aslında önyargı taşımayan ve dinsel tabulardan arınmış bilim anlayışının analizlerine göre ikiden fazla cinsiyet kimliği bulunmaktadır ve tüm doğa için bu geçerlidir. Biyolojide bu tanımlar teknik terimler ile belirtilmiştir. Ancak insan toplumunda cinsiyet kimliği doğal olarak doğadakinden biraz daha karmaşıktır.
B2. Kadın: Üreme organı ve cinsiyet kimliği olarak kadın veya dişi olan bireylerdir. Bu kavram cinsel tercihten bağımsız bir tanımdır, kadın eşcinsel (lezbiyen) veya heteroseksüel olabilir.
B2.1. Cis Kadın: Heteroseksüel yani atanan cinsiyeti kadın olan ve cinsel tercihi de erkek olan kadın.B3. Erkek: Üreme organı ve cinsiyet kimliği olarak erkek olan bireyler. Bu bireyler eşcinsel (gay) veya heteroseksüel olabilir.
B3.1. Cis Erkek: Heteroseksüel yani atanan cinsiyeti erkek olan ve cinsel tercihi de kadın olan erkek.
B4. Trans Kadın: Atanmış veya biyolojik cinsiyeti erkek olan ancak kendisini kadın hisseden ve dolayısı ile cinsiyet kimliği olarak kadın olan bireylerdir. Bu bireylerin psikoloji derneklerinin de desteklediği modern psikoloji anlayışına göre kendilerini kadın hissetmeleri, kendilerine kadın gibi davranılmasını istemeleri ve bunu beyan etmeleri yeterlidir. Türk toplumunda yanlış olarak travestiler ile karıştırılmaktadır, bunun sebebi kendisini trans kadın olarak tanımlayan ve seks işçiliği yapan bireylerdir, ancak trans kadın olmak seks işçisi olmak demek değildir, her sosyal ve ekonomik statü ve kültür seviyesinde trans kadınlar olabilir ve özellikle de trans görünürlük bilincinin oluşmasında bunun bilinmesinin büyük önemi bulunmaktadır.
Trans kadın olmak toplum nazarında yüz kızartıcı bir durum olmamalıdır, sadece sizin toplum içinde kendinizi nasıl konumlandırdığınızı ifade eder. Ancak erkek egemen toplum, zaten kadını erkekten daha aşağı bir varlık olarak gördüğünden, erkeklik gibi gurur verici bir cinsiyeti terk edip daha aşağılık olan kadın cinsine geçmeyi acınası ve alay edilesi bir durum olarak görür. Aynı zamanda trans kadınlar Radikal feminist (Terf) cis kadınların gözünde aslında gerçek bir kadın değillerdir ve kadınların toplum içinde yaşadıkları, eşit iş olanaklarına sahip olmamak, ikinci sınıf muamele görmek, regl olmak, doğurmak, çocuk bakmak, evin erkek halkına hizmetçilik etmek gibi cis kadınlara özgü sorunları yaşamadıkları için kadın olmayı da hak etmemektedirler. Her iki cins ile yaşanan çatışmaların özünde bunlar yatmaktadır.
Disforimin kadın olduğumu kabul ettiğim ve eşcinsel olmadığımı anladığım ikinci evresinde üzerinde düşünmeye başladığım ve belki de toplum ile çatışmamak adına trans görünmez olacak kadar cis kadınlara benzeme kaygılarımın düşünsel düzlemde yanlış olduğunu şimdi kabul ediyorum zira bu durumda sizi içine kabul edecek olan cis kadın toplumunun veya heteroseksüel erkek toplumunun mevcut değer yargılarına uyum sağlamak zorunda kalırsınız ve burada yaşayacağınız olumsuzluklar doğrudan psikolojinizi etkileyecektir, oysa trans görünürlük sayesinde Trans Kadın'a özgü kadınlık özelliklerinin toplumda kabul edilmesi bizi rahatlatacaktır.
B5. Trans Erkek: Atanmış veya biyolojik cinsiyeti kadın olan ancak kendisini erkek hisseden ve dolayısı ile cinsiyet kimliği olarak erkek olan bireylerdir. Bu bireylerin psikoloji derneklerinin de desteklediği modern psikoloji anlayışına göre kendilerini erkek hissetmeleri, kendilerine erkek gibi davranılmasını istemeleri ve bunu beyan etmeleri yeterlidir. Sorunlar Trans kadınlar ile benzerdir. Bununla birlikte erkek egemen toplum kültürü içinde görece daha kolay kabul edildikleri söylenebilir. Zira erkek olmak gurur duyulacak bir şeydir erkek egemen kültür için.
B6. İnterseks: Kapsayıcı tanım olarak hem kadın hem de erkek üreme organlarına sahip olan bireyleri ifade etse de, son zamanlarda cinsiyet kimliği anlamında da hem kadın hem de erkek cinsiyet kimliğinde kendisini hisseden bireyler için de kullanılmaya başlanmıştır. Bu anlamda cinsiyet kimliği bağlamında akışkan cinsiyet gibi kavramlarla da benzeşmektedir. Akışkan cinsiyet kavramını bir cinsiyet kimliği olarak ciddiye alamadığım için kavramlar bölümüne almıyorum.
C- Cinsel Tercih: Cinsel tercihiniz sizin seks yaparken tercih ettiğiniz cinsiyettir, bu toplumun genel geçer binary cinsiyet anlayışı ile veya biyolojik
kimliğinize atanmış olan kavramlar ile örtüşmek zorunda değildir. Aşağıda cinsel tercihler ile ilgili alt kavramları sunuyorum.
C1. Eşcinsel: Hissettiği cinsiyet kimliği veya biyolojik kimliği ile aynı cinsten bireylerden hoşlanan ve onlar ile cinsel ilişki kuran bireylere verilen isimdir. Bir trans kadın veya trans erkek de heteroseksüel değil de eşcinsel olabilir, bu duruma trans kadından örnek verecek olursak, lezbiyen bir kadın ile birlikte olan bir trans kadın da eşcinsel kabul edilir. Biraz kafa karıştırıcı görünse de diğer kavramları anladığınızda açıklığa kavuşacağını düşünüyorum.
C1.1. Gay: Kendisini erkek cinsiyetine ait olan kaslı olma ve erkeksi davranışlar ile tanımlayan ve kendisi ile aynı duyguları paylaşan diğer erkekler ile ile ilişki kuran eşcinsel birey. Gay bireyler gayet yakışıklı ve çekici bir erkek görünümünde olabilirler bu yüzden. Şayet çiftlerden biri kendini karşı cinsten yani kadın hissediyorsa gay olmaktan çıkar.
C-1.2. Lezbiyen: Kendisini kadın cinsiyetine ait olan kadınsı görünüş ve davranışlar ile tanımlayan ve kendisi ile aynı duyguları paylaşan diğer kadınlar ile ilişki kuran eşcinsel birey. Lezbiyen bireyler çok çekici birer kadın görünümünde olabilirler, ve lezbiyen çiftlerden birinin erkek rolünü benimsemesi gerekmez bu yanlış bir anlayıştır. Zira çiftden biri kendini diğer cinsiyetten hissediyor ise eşcinsel ve lezbiyen olmaktan çıkar.
C2. Biseksüel: Her iki cinsten de hoşlanan ve ilişki kuran birey biseksüeldir.
D- Crossdresser (çapraz giyim): Karşı cinsin kıyafetlerini çeşitli sebepler ile giyen insanlara verilen isim. Bu tanım sadece dış görünüş ile ilgili tutumunuzu belirler. Giyinme motivasyonu çeşitli olabilir, örneğin heteroseksüel bir erkek iseniz ve giyiniyorsanız fetiş için giyiniyor olabilirsiniz, Gay iseniz, partner arayışında, disfori içinde bulunan diğer gay'lerin dikkatini çekmek istiyor olabilirsiniz, Disfori içinde olan bir trans birey olabilirsiniz ve kendinizi karşı cinsten hissettiğiniz için giyinirken bu tanım içine girebilirsiniz, Biseksüel de olabilirsiniz. Bu anlamda Crossdresser kavramı cinsiyet kimliğinden ve cinsel tercihlerden bağımsız bir tanımdır. Kendinizi Trans Kadın veya Trans Erkek olarak tanımlıyorsanız bu tanımın dışında kalırsınız zira atanmış cinsiyetiniz ile ters bir giyim benimsemekle birlikte aslında cinsiyet kimliğinize uygun giyiniyorsunuz demektir. Esas olan cinsiyet, beyanınız olan cinsiyet kimliğinizdir.
E- Travesti veya doğru yazılışı ile TransVesti: Bu ülkemizde yanlış kullanılan Fransızca bir terim olup, kelime anlamı crossdresser ile aynıdır. Yani çapraz giyinen anlamına gelir. Ancak ülkemizde yanlış bir şekilde, para kazanmak amacı ile aktif ve pasif ilişkiye giren dolayısı ile trans birey olmak ve çapraz giyinmek ile ilgisi olmayan gay veya biseksüel bireyler için kullanılmaktadır. Sıklıkla bu insanlar trans bireyler ile karıştırılmakla birlikte ilgileri yoktur zira trans kadın olan birey özellikle de bir gay'e veya biyolojik erkeğe aktif olmaz. Gay bireyler kendilerini kadın hissetmedikleri halde kadın görünümünde olabilirler ve genel anlamı ile amaç sadece transfobik toplumda kadın olarak görünerek daha az tepki çekmek ve böylece para kazanmaktır.
Kişisel gözlemim malesef gay olup da toplumun stereotipleri yüzünden bunu gururuna yediremeyen ve erkekliğinden ödün vermediğini düşünüp travestilere pasif olan bolca müşteriden oluşan portföyleri vardır. Lubunya kültürünü bu tür vatandaşlarımız oluşturmuştur ve azgın, iki yüzlü erkek egemen toplumun homofobisi ve düşmanlığı yüzünden kendilerini savunmak için, küfür, hakaret, alay, bıçaklı, jiletli kavga kültürünü içselleştirdiklerinden toplumun uçlarında yer almakta ve malesef LGBTIQ+ pride'larda ülkemizi çoğunlukla bu bireyler temsil ettiğinden toplum ile iyice ayrışmakta ve nefret odağı olmaktadırlar. Bu yüzden her yanlış giden sosyolojik süreçte olduğu gibi LGBTIQ+ bireylerin temsil edilmesi konusunda da travesti kültürü ile diğer iyi eğitimli ve belirli bir toplumsal statüye sahip LGBTIQ+ bireyler arasında çatışmalar yaşanmaktadır.
F- Queer: Queer kavramı, aslında LGBTIQ tanımının içinde kendine yer bulan harflerden biri olmak ile birlikte aslında Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transseksüel ve İnterseks gibi kavramların yanında tüm bu kavramları şemsiyesi altına aldığı için anlamlı durmadığını düşündüğüm bir kavramdır. Queer kavramı daha çok Cis ve Heteroseksüel olmayan tüm diğer kavramları felsefi olarak ele alan bir alandır. Bu anlamda sosyal bilimsel ve felsefi bir terim olduğu söylenebilir.
Sevgilerimle,
Duygu Selinoğlu
Son düzenleme:
